Fitch’ten Türk bankalarına uyarı: Bankaların net faiz marjı toparlandı, ancak riskler artıyor
Investing.com – Fitch Ratings, yayımladığı “Türk Bankaları Gözlem” raporunda, 2024 yılının son çeyreğinde Türk bankalarının net faiz marjlarında (NIM) menkul kıymet getirilerindeki artışla birlikte hafif bir toparlanma yaşandığını duyurdu. Ancak kuruluş, 2025’in ilk çeyreğinde TL cinsinden faiz oranlarının yüksek seyretmesi ve politika faizinde yapılan artışların, bu iyileşmenin kalıcı olmayabileceğine işaret etti. Kuruluş, faiz politikalarındaki sıkılaşmanın net faiz marjlarını baskılayabileceğini ve bu durumun bankaların kârlılığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtti.
Fitch ayrıca, özellikle ilk çeyrek sonunda yaşanan siyasi belirsizliklerin piyasa oynaklığını artırdığına dikkat çekerek, bu durumun bankalar için refinansman risklerini artırabileceği uyarısında bulundu. Rapor, politika yönünde yaşanabilecek ani değişikliklerin finansal sistemin istikrarı üzerinde güçlü etkiler yaratabileceğini ve riskleri yukarı yönlü baskılayabileceğini vurguladı.
Net faiz marjları yükseldi, ancak sürdürülebilirliği sorgulanıyor
Raporda yer alan verilere göre, Türk bankalarının ortalama net faiz marjı 2024’ün dördüncü çeyreğinde, özellikle menkul kıymet getirilerindeki yükselişe bağlı olarak toparlandı. Ortalama faaliyet kârı/risk ağırlıklı varlıklar (RWA) oranı da iyileşen NIM’lerin etkisiyle %4,7’ye yükseldi. Bu durum, bankaların kârlılığında kısa vadeli bir iyileşmeye işaret ederken, sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri de beraberinde geldi.
İlk çeyrek itibarıyla faiz marjlarındaki toparlanmanın devam ettiği görülse de, TL faiz oranlarının daha uzun süre yüksek kalması ve son yapılan politika faizi artışı dikkate alındığında, bu iyileşmenin yavaşlaması kaçınılmaz görünüyor. Bu gelişme, bankaların gelecekteki faiz gelirleri üzerinde baskı oluşturabilir.
Kredi büyümesi zayıflıyor, düzenleyici sınırlar etkili
Rapor, Türk bankalarının kredi büyümesinde belirgin bir yavaşlama yaşandığını ortaya koydu. 2024’ün son çeyreğinde döviz kuru düzeltmesi yapılmış bazda kredi büyümesi %5,8’e geriledi. TL kredi büyümesi %7,9’a yükselmiş olmasına rağmen, yabancı para cinsinden kredilerdeki artış %1,5’e kadar düştü. Bu durum, sıkılaşan düzenleyici sınırlamalar ve talepteki kısıtlılıkların etkisiyle açıklandı.
Fitch, 2025’te de kredi büyümesindeki yavaşlamanın devam etmesini bekliyor. Özellikle Türkiye’nin devam eden dezenflasyon süreci ve düzenleyici otoritenin sıkılaşma hamleleri, bankaların kredi genişlemesini sınırlayan temel faktörler arasında yer alıyor. Bu çerçevede bankaların kredi politikalarının daha muhafazakâr bir çizgide seyretmesi bekleniyor.
Takibe dönüşüm oranı ve riskler yükseliyor
Türk bankalarının ortalama takibe dönüşüm oranı, yılın son çeyreğinde %2,2 seviyesine ulaştı. Yeni takibe dönüşüm girişleri hâlâ yüksek seviyelerde seyrediyor. Raporda, bu durumun yavaşlayan kredi büyümesi ve ekonomik sıkılaşmalarla birlikte değerlendirildiğinde, bankaların varlık kalitesi açısından dikkatle izlenmesi gerektiği vurgulandı.
Takibe alınan kredilere yönelik ayrılan karşılık oranı %66 seviyesinde sabit kalırken, İkinci Aşama kredilerin brüt krediler içindeki payı %9,1’e yükseldi. Bu artış, riskli kredilerin toplam kredi stoğu içindeki ağırlığının arttığını ve bankaların kredi portföylerinin daha temkinli yönetilmesi gerektiğini gösteriyor.
Mevduat kompozisyonu değişti, döviz ağırlığı arttı
2024’ün son çeyreği itibarıyla yabancı para cinsinden mevduatların toplam mevduatlar içindeki payı %39’a çıktı. Buna karşın, döviz korumalı mevduatların payı %6’ya geriledi. Bu değişim, tasarruf sahiplerinin tekrar klasik dövize yöneldiğini ve kur korumasına olan ilginin azaldığını gösteriyor.
Yabancı para cinsinden toptan fonlamanın, özkaynak dışı toplam fonlamadaki payı %18 olarak kaydedildi. Bu oran, bankaların dış kaynağa olan bağımlılığının devam ettiğini, uluslararası piyasalardaki dalgalanmaların doğrudan finansman yapısında etkili olabileceğini ortaya koyuyor.
Sermaye yeterliliği güçlendi
Fitch raporunda olumlu bir veri olarak, Türk bankalarının ortalama temel ortak sermaye oranının %14,6’ya yükseldiği belirtildi. Bu yükseliş, hem içsel sermaye üretiminin güçlü olmasından hem de risk ağırlıklı varlıklardaki yapısal iyileşmeden kaynaklandı. Bankaların sermaye tamponlarının kuvvetlenmesi, potansiyel risklere karşı koruma sağlama kabiliyetlerini artırıyor.
Yine de, piyasa oynaklığındaki artış, dış finansman kaynaklarına erişimde yaşanabilecek zorluklar ve olası politika değişiklikleri gibi unsurlar, bankaların gelecekteki büyüme ve kârlılık beklentileri üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. Fitch, bu risklerin yılın ikinci çeyreğinde daha da belirgin hale gelmiş olabileceğini ve bankaların temkinli stratejiler benimsemesi gerektiğini belirtti.